6 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneyini vuran büyük depremler 55 binden fazla insanın hayatına mal oldu.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depreminde yıkılan Ezgi Apartmanı’nda 35 kişi hayatını kaybetti. Apartmanın çevresindeki hemen tüm binalar sağlamdı ve bina asıl yıkımın yaşandığı bölgeye de uzaktı.
Bir anne, sevdiklerinin yaşadığı binanın çökmesine neyin sebep olduğunu bulmayı kendine misyon edindi.
Nurgül Göksu, depremden önce kendi deyimiyle normal bir ev hanımıydı. İstanbul’un eteklerinde yaşıyordu. Evli ve bir çocuk sahibi olan 31 yaşındaki oğlu Ahmet Can Zabun, Kahramanmaraş’ta yaşıyordu.
Hem Ahmet Can hem de eşi Nesibe avukattı. Deprem Kahramanmaraş’ı vurduğunda kentte Ahmet Can’ınki de dahil en az 7 bin bina çöktü.
Nurgül, oğlunu, eşini ve çocuğunu, kendi deyimiyle “üç evladını” aramak için şehre koştu.
Sekiz gün sonra Ahmet Can, eşi Nesibe ve Nurgül’ün torunu kızları Asude’nin cansız bedenlerine ulaşıldı. Asude bebek henüz altı aylıktı.
Depremde Kahramanmaraş’ta pek çok bina yıkılırken, Nurgül’ün oğlunun yaşadığı bölge bu kadar etkilenmemiş gibi görünüyor.
Mahallenin büyük kısmı çok az hasar gördü. Ancak Ezgi Binası olarak bilinen on katlı konut, o bölgede yıkılan az sayıdaki konuttan biriydi.
Ezgi Apartmanı’nda Nurgül Göksu’nun oğlu Ahmet Can Zabun, gelini Nesibe Zabun ve 6 aylık torunu Asude dahil 35 kişi hayatını kaybetti. Apartmandan sadece biri yaralı, iki kişi sağ çıktı.
Nurgül, ailesini kaybetmesinin ardından oğlunun binası çökerken diğerlerinin çökmemesinin nedenini araştırmaya karar verdi.
Acılı annenin bu mücadelesini yazan İngiliz BBC ‘Türkiye depremi: Acılı bir anne, oğlunun ölümünün ardındaki gerçeği nasıl ortaya çıkardı?’ başlıklı haberinde şu ifadelere yer veridi;
‘Nurgül, binanın çöküşünden sorumlu olan tüm tarafların adalet önüne çıkarılmasını sağlamak istiyordu; bu nedenle binadaki restorasyon ve değişikliklerin nasıl yapıldığına dair kanıt toplamaya odaklandı. Ezgi Apartmanı’nın yıkılmasıyla ilgili savcılığın soruşturma açıp bilirkişi raporu hazırlaması üzerine Nurgül’ün delilleri büyük katkı sağladı.’
Temmuz 2023’te tamamlanan rapor, binada yapılan pek çok değişikliğin mevcut yönetmeliklere aykırı ve yasa dışı olduğunu ortaya çıkardı.
Rapor, önemli bir destek unsurunun ya hiçbir zaman düzgün şekilde inşa edilmediğini ya da daha sonra değiştirildiğini ortaya çıkardı.
Resmi laboratuvar analizleri ayrıca bazı malzemelerin ve inşaat süreçlerinin onaylanmış standartları karşılamadığını gösterdi.
Ezgi Binası’nın yıkılmasından hemen sonra zemin kattaki kafenin daha önce yenilenmesiyle ilgili sorular gündeme gelmeye başladı.
Yenileme, zemin kattaki üç ayrı ünitenin geniş bir alanda birleştirilmesini içeriyordu.
Göksu bu süre içinde binanın enkazından delil topladı, bulduklarını bilirkişi raporlarıyla savcılık kayıtlarına geçirdi. İnşaat mühendisleri ve avukatlarla çalıştı, kendisinin ve yakınlarını kaybeden diğer ailelerin sesini duyurmak için tüm imkanlarını kullandı.
Bir diğer değişiklik ise binanın orijinal tasarımında yer alan ancak daha sonra ortadan kaybolan taşıyıcı duvarın kaldırılması veya değiştirilmesiydi.
Çöküşün nedenlerine ilişkin raporun gelmesi üzerine savcılık ceza davası açtı.
İÇ MİMAR VE BAŞ MÜHENDİS TUTUKLANDI
Zemin kattaki kafenin iç mimarı ve binanın ilk inşaatının baş mühendisi Eylül 2023’te tutuklandı ve yargılanmayı bekliyor.
Müteahhit için de tutuklama emri çıkarıldı. Avukatı, müvekkilinin çöküşten sorumlu olduğu yönündeki suçlamaları reddetti ve suçu daha sonraki değişikliklere bağladı.